Bugün Bella Ciao şarkısı ile düşlüyorum en güzel sokak düşler sokağını.
Hikayesini az önce öğrendim memleket özü ve özümü….
Pirinç tarlasında çalışan işci kadınlar için yapılmış.
Bu şarkı bana ne hissettirdi dersen çok şey.
Bugün keyifliyim.
Bugün barış içindeyim içimde yitirdiğim ya da kaybettiğimi düşündüğüm herkesle.
Sen memleket özü ve özümü en çok seni düşledim ama bu şarkıyla beraber bu sokakta.
Dünyanın neresinde olursam olayım ya da ben bu dünya üzerinde “hasta” kimliğimle ne suç işlersem işleyeyim benim memleketim içinde “ölmedi” dediğim babalarım var.
“Yaşıyor” dediğim annelerin var.
Her birimiz hepimiz yani belli şeylerin esiri ve kurbanı olabiliyoruz.
Her birimiz geçmiş adını verdiğimiz o yolculukta kiminin musallat olacağı kiminin özgürlüğe kavuşturacağı insanlarla karşılaşıyoruz.
Ben herkesi babam bildim.
Her yoldan geçen annem yaşındaki kadını annem bildim.
Ya da her kırmızı üstü olan yetişkin bireye abim dedim yokluğunu unuttum.
Bugün düşler sokağında çalışan bir kadın daha var. Çevresinde türlü zorluklar bulunan bir kadın var. Çevresinde babam dediği babam o benim deyip bağrına gönlüne bastığı insanların zorbalıkları ile karşılaşan bir kadın var.
Hakkımda ne bilir bilmiyorum.
Ya da sen değerli okuyan hakkımda ne bilirsin bilemem.
Ama sabah akşam ilaç kullanırım ben.
Anne olmama engel olan insanlara inat.
Doktor reçeteye başka ne yazsın.
Ya da doktor ne bilsin yaşadıklarım karşısında bu kadar zorlanacağımı.
İştahım hep yerindeydi benim.
Taa ki bugüne kadar.
Bugün çünkü ne oldu biliyor musun değerli memleket özü ve özümü bizler gibi olan zamanında ama yolunu unutan geçmişini unutan insanların tavırları yüzünden ben kendimi okuyabildim.
Herkes babam olamazmış bunu bugün gördüm.
Ya da kalbimi bir hançer yarası gibi delip geçen bu duygu karşısında ağlayamadım bile.
Ama hala diyorum ki babam.
Babalar hata yapmaz mı?
Yapar elbette.
Ama sen memleket özü ve özümü benimle olursan ben Allah şahit korkmam.
Sadece benimle olduğunu hissettir bana.
Buradan saygı değer tüm babalarıma ve annelerime sesleniyorum.
Kendi evladın gibi beni göremezsin.
Ama hayatı darda olan evden çıkmayan hayatı boyunca hasta annesi ile olmak zorunda olacak olan bir kadına bir kızına yaşamayı hak görebilirsin.
Bana güven.
Seni üzecek hiçbir şey yapmadım.
Bana inan çünkü hata deyip sığındıklarımın arkasında bile reçeteler vardı.
Tam 15 senedir ilaç kullanıyorum.
Tam 15 senedir beni anne olmaktan alıkoyan her durumla savaşıp kendi mücadelemin içinde kendi zihnimin oyunlarına gelmemeye çalışıyorum.
Benden sana izin memeleketin anneleri odamı babaları salonumu ve mutfağımızı izlesin.
Yanımda olun….
Yanımda ol ülkemin zengin babaları.
Yanımda ol düşler sokağımın değerli büyükleri.
Yanımda olun elleri toprak kokan memleket babaları yanımda ol ülkemin fesleğen kokulu anneleri.
Dardayım, hastayım.
Binbir mücadele içinde size sığınmaktan başka çarem kalmadı.
Ve artık ne olacaksa olsun demekten de
Kendi kızın gibi bil beni.
Çünkü ben seni yaşıyor deyip gökyüzüne baktığım babamdan ayrı bilmedim.
Günahımın olmadığını bil.
Yanımda ol yeter ki.
Yeter ki sen sev beni…..