Özge Nazife Ceylan
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9
100

Ha Bu Ander Sevdaluk

Henüz ülkemde gitmediğim görmediğim yerler var.
Henüz fesleğen kokusunu duyacağım bana sevgisini gösterecek annelerimle tanışmadım.
Ya da henüz eli toprak olan çarşıdan pazardan elinde dolu poşetlerle eve gelen babalarımla tanışmadım.
Henüz abimden başka birine abi demedim.
Dedim ya gitmediğim görmediğim yerler var.
Ülkemin yaylalarına dağlarına ovalarına bakıp derin bir iç geçirmedim henüz.
Güneşin en güzel üzerine doğduğu bu topraklarda henüz yazmaktan başka düşlemekten başka bir şey gelmedi elimden….
Kardeşin Duymaz dedikçe Zülfü Livaneli ben beni duyduğuna gördüğüne inandığım nice kardeşler edindim.
Haksızlık edemem kendi kardeşlerimi de gördüm.
Her birimizin kalbinde açılan yaralarla dolu hatıraların geçmisin ya da barışmanın verdiği tatla bugünü yaşamanın anda olmanın burdayım burdasın demenin anlamını yaşıyorum bugün.
Çünkü biliyorum ki bir yerlerde benim gibi düşünen insanlar var beni anlayacak olan.
Her duygu durumunun karşılığı her birimizde farklı farklı.
Her birimiz kendi hayat gayelerimiz içinde kendimiz olmak yolunda büyük bir çaba veriyoruz.
Ya da vermiyoruz.
Her birimiz en çok bugün ben, kendimi düşünmek istiyorum.
Yapacağım yemeği değil dağılan evimi değil, ülkenin zor kaderini değil, elimde olan şeyleri.
Çünkü bazen en basit şeyler bile zor geliyor insana, topluma.
Toplum demişken.
Kendimi bu toplum içinde sadece bir kadın olarak değil bir yurttaş olarak da değersiz hissediyorum.
Evet beni duyan gören kardeşlerim var belki ama bu beni memnun etmiyor.
Dedim ya sadece kendimi düşünmek istiyorum.
Bir kadın olarak çalışan olayım ya da olmayayım ya da bir yurttaş olarak haklarımı yerine getireyim ya da getirmemeyim düşlediğim bir balkon konuşması var.
Bana hürriyetini sana geri verdim diyen,
Bana özgürlüğünü yaşa ama sınırları olsun toplumun ahlakı açısından diyen,
Bana artık rahatla refahın içindesin diyen,
Bana seni görüyorum sana değer veriyorum diyen,
Bana sen kadınsın sen kızımsın sen bir bireysin diyen,
Bana sana güneşi getirdim diyen bir konuşma.
Bayraklarla, çiçeklerle, fesleğen kokularıyla en çok baharın gelişi ile müjde dolu olan bir balkon konuşması.
Ve bir ses….
Halkın içinden.
Beni de al yanına diyen.
Beni de konuştur.
Dertliyim.
Hüzünlü ve kırgınım.
Ya da çok seviyorum bana saygı duy diyen.
Halk olarak seçimlerimize saygı duymadığımız için bir gün o hayalini kurduğum balkon konuşmasından korkuyoruz.
Korku.
Belki duyguların en tehlikelisi.
İnsanı hataya sürüklemekten daha çok içinde parçalanması çok güç kayalar oluşturan.
Kendini bir türlü affettirmeyen.
Ya da çaresizlikten ezilen.
Bir umut var dediğimde gözlerim gördü.
Bir adımla ben başıma gelen o çok zor olaylar zinciri ile belki ayağa kalktım.
Bir daha yapmayacağım diye o zaman söz verdim.
Hata dedim.
Yanlış yaptın dedim.
Ama kendime olan inancımı yitirmedim.
Tekrar toparlarım dedim
Bir insan bir ülke kaderini belirler.
Bir insan davranışı bir ülkenin geleceğini etkiler.
Benim kendi payıma düşen heybeme doldurduğum çok fazla hatam oldu.
Ama iyiliklerim de oldu.
Yeter ki gör.
Ve bir gün o balkonda halktan biri olarak kendi diyeceklerini yaz bir kenara….

👁️ 4 Görüntüleme

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir