Biz kadınlar iyi şeyler duymayı isteriz.
Genelimiz böyle yani.
Erkeklerin hep bir kadının geçmişine hayran olduğunu düşünüyorum.
Erkeklerin kadınlara göre çözmek gibi bir anlayışları var bence.
Özellikle aşık olduğu kadınlara karşı.
Merak değil.
Çözme isteği devreye girdiyse bir erkek için bence o adam aşık.
Bir hikayenin peşinden giden adam da zaten ya aşıktır ya kendi hikayesini anlatamamın çaresizliğini başka bir kadın da arıyordur.
Kendi geçmişini çözemeyen her adam bir baska meseleyi çözmek derdinde sanki.
Ben bir kadın olarak beni neyin beslediğini bilmiyorum.
Yani hayatımda ruhsal anlamda ne ile besleniyorum bilmiyorum.
Yazarlık iyi geliyor diyorum. Yemek yapmak kimi zaman iyi geliyor. Dans etmek iyi geliyor.
Ama beslenmek duygusal anlamda tatmin olmanın karşılığı benim için aşk değil.
Beni besleyen şey karşımdaki erkeğin hataya meğilinin olması.
Hep tetikte olmak ihtiyacım.
Hep özenli bakımlı ya da hareketli.
Evet kendimi biliyorum.
Aldatılmak belki her kadının kabusu.
Ama beni bu duygu besliyor.
Ruhsal anlamda yani.
Belki beden sağlığımı bozuyor.
Belki bana kendimi her kadın gibi kötü hissettiriyor.
Ama beni besliyor. Çünkü sürekli hayatın içinde bir anlam aramak gibi sinir bozucu belki bir takıntım var. Ve bu anlamı çözme ihtiyacı hissettiğimde sadece sığındığım kendi duygularım ve hissettiklerim oluyor. Ben ve dünya başbaşa kalıyorum sanki aynı masada oturuyorum onunla. Ve aldatılmak ile aşk ile başlayan yolculuğumun sonu bambaşka bir şeyi fark etmemi sağlıyor. Acı derinden sarsarken beni hüzün ben burdayım diyor. Ve hüzünü kattığım her işte ben başarı sağlıyorum. Bunun karşılığı depresif bir ruh hali değil sarsılan dengemi kaybettiğim benliğimi bulmaya çalışmak isteği. Ve buluyorum.
İşimi daha iyi yapıyorum. Eğlenceli davranışları esirgemiyorum kendimden ya da en büyük kahkahaları kimse görsün diye değil içimdeki öfke dinsin diye atıyorum.
Hayatan dört elle sarılma mı sağlıyor bu durum.
Yani iplerin benim elimde olduğunu hissettirmek tabi karşı taraf pişmansa bana kendimi iyi hissettiriyor.

Ve her kadının karşısındaki erkeği bir gün bitireceğine dair bir silahı olmalı ve bunu hiçbir geçmiş avcısı bilmemeli:)

Denemeye değer mi bilmiyorum?

Ama cesaret ister:)